Değerli meslektaşım Timur Soykan’ın “Baron İstilası” isimli kitabı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktı.
Kitap, Türkiye’nin “Ne olursan ol gel ama yanında paranı da getir” uygulamasıyla baronlar tarafından nasıl istila edildiğini inanılmaz bir şekilde anlatıyor.
Kitabın her bir satırı çok kıymetli ancak özellikle dikkatimi çeken bir bölümü var.
Şifreli mesajlaşma ağı…
Haberlerde duymuşsunuzdur. Çok yakın tarihte “Türk Escobar” olarak bilinen Ürfi Çetinkaya’nın elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik bir operasyon yapıldı. Operasyon şifreli haberleşme sisteminin çözülmesi ile gerçekleştirildi.
Mahkemenin verdiği kararda “Sanıklar hakkında elde edilen delillerde, ‘Anom Enterprise’, ‘Sky-ECC’ ve ‘EncroChat’ isimli şifreli haberleşme programlarının deşifre edilmesi sonucu şüphelilere ait görüşme kayıtları ile MASAK raporuna göre aralarında örgütsel birliktelik tespit edildiği kaydedildi” diye de belirtildi.
Bu uygulamalar çok önemli. Öyle günlük WhatsApp gibi kullanacağınız şeyler değil.
Timur Soykan da kitabında baronların kullandığı şifreli mesajlaşma ağına dair uygulamaları anlatarak kritik bir noktaya dikkat çekiyor.
Kitapta “Dünyanın Mafyasının Şifreleri Çözüldü” başlığı ile yer alan bölüm var.
Buradaki bilgilere göre suç örgütleri, geçmişte takip edilemediği için Blackberry telefonların şifreli mesajlaşma programını kullanıyordu.
Kitaptan öğreniyoruz ki aslında ta 2015 yılında bu telefonların şifresi kırıldı ve sahneye yeni şirketler, yeni programlarla çıktı. Dinleme ve takip edilmeye karşı özel olarak tasarlanmış EncroChat uygulaması piyasaya sürüldü.
FRANSIZ JANDARMASI SIZDI
EncroChat üç yıl içinde 60 bin aboneye ulaştı. Suç örgütleri cinayet planlarını, işkence görüntülerini, para trafiğini mesajlarla paylaşacak kadar bu programa güvenmişti. Ancak Fransa jandarması, 2019 yılında bu programa sızmayı başardı. Avrupa, hatta dünyanın pek çok bölgesindeki mafya gruplarının on milyonlarca mesajı Fransa güvenlik güçlerinin önüne serilmişti. Bu bilgiler Avrupa Polisi (Europol) tarafından ülkelerle paylaşıldı.
Buna karşın Avrupa ülkeleri bir yılı aşkın süre büyük operasyon yapmadı ve mesajları arşivlemeye devam etti.
Diğer bir uygulama da Sky ECC…
Bazı mafya grupları ise Kanada merkezli Sky ECC şirketinin şifreli haberleşme programını kullanıyordu. Sky ECC’nin CEO’su, kendine o kadar güveniyordu ki yazılım şifresini kırana milyonlarca dolar ödül vereceğini açıkladı. Sky ECC, kısa sürede 100 binden fazla aboneye ulaşmıştı. Özellikle Balkan mafya grupları arasında Sky ECC programı hızla yayıldı. Onlar da en vahşi cinayetlerinin fotoğraflarını bile bu şifreli sistemde mesaj olarak göndermekten çekinmiyordu. Mesajlardaki Kravatlı Kirliler EncroChat ile eşzamanlı olarak Sky ECC’nin de şifreleri kırılmış ve polis yüz milyonlarca mesaja ulaşmıştı. Skaljari ve Kavac çeteleri de Sky ECC’yi kullanıyordu. İki çetenin kokain ticareti, cinayetleri, para trafiği, siyaset ve devlet bağlantıları konusundaki bilgilere Sky ECC’nin şifresinin kırılmasıyla ulaşıldı. Avrupa polisinin tahmin ettiğinden çok daha büyük suç örgütleriydiler.
Sky ECC mesajları incelendiğinde Karadağ’da ekonomik suçlarla mücadele daire başkanının Skaljari çetesi ile işbirliği içinde olduğu anlaşıldı. Karadağ’daki bazı polisler ise doğrudan Kavac çetesinin adamlarıydı ve sürekli bilgi veriyorlar, cinayetlere yardım ediyorlardı. Ayrıca aralarında yüksek yargıcın da bulunduğu yargı mensuplarının çetelerle bağlantısı deşifre olmuştu. Mesajlardan cezaevinde bulunan Kotor çetesinin kurucusu Darko Sariç’in içeride telefon kullandığı anlaşılıyordu. Skaljari çetesinin lideri Jovan Vukotiç’in cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili talimatları da milyonlarca mesajın arasındaydı.
Mesajlarında Kavac çetesi liderleri Slobodan Kascelan ve Radoje Zvicer’i öldürmek için yaptığı hamleler yazılıydı. Sky ECC’nin şifresinin kırılması sayesinde Kavaclar ve Skaljarilerin savaşında karanlıkta kalmış çok sayıda cinayetin bilgilerine ulaşıldı. Cesetlerin bile yok edildiği olaylar bu sayede aydınlatıldı. EncroChat, Sky ECC ve ANOM programlarına, Europol, FBI ve Avustralya Federal Polisi de sızdı. Bu programlarda olan milyarlarca mesajı kopyaladılar.
Bunları Türkiye’deki yabancı suç örgütlerinin yanı sıra Türkiye’nin yerel mafya örgütleri de kullanıyordu.
İşte kritik soru da burada ortaya çıkıyor zaten. Mesajlar bizim ülkemizin yetkilileri ile paylaşılmadı mı? Bu şifreler tek tek kırılırken neden Türkiye’de bu sızıntılara dayalı operasyon yapılmadı?
Ürfi Çetinkaya’ya yapılan operasyonda Encrochat, Sky ECC ve ANOM mesajlarının çözüldüğü ve operasyon yapıldığı anlaşılıyor.
Yıllardır neden beklendi? Yoksa bu örgütleri birileri mi korudu?
Timur Soykan’ın polisiye roman heyecanıyla sürükleyici ama tamamen gerçek olaylar ve yakalamalardan oluşan kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.