Önyazı
Rus edebiyatının en özgün ve sıra dışı ustalarından biri Mihail Bulgakov. Eserlerinde fantezi ve gerçeküstücülüğü, gerçekçilik ile bu kadar ustaca bir araya getirebilen başka bir yazar saymak oldukça zordur. Birbirini takip eden 11 öyküden oluşan Şeytani bunun en güzel örneklerinden. Kibrit Malzemeleri Genel Tedarik Merkezi’nde (KİMAGETEM) çalışan Korotkov’un serüveninde Bulgakov, bir yandan bürokratik hantallığı üzerinden Sovyet rejimini eleştirirken diğer yandan her kelimesinde kalemin kılıçtan daha keskin olduğunu ispatlıyor.
“Herkesin iş değiştirip durduğu zamanlarda, Yoldaş Korotkov, kadrolu kâtip olarak Kibrit Malzemeleri Genel Tedarik Merkezi’nde (KİMAGETEM) hiç ara vermeden çalıştı ve burada tam 11 ay hizmet verdi. Böylelikle, KİMAGETEM’e kapağı atmış olan bu sessiz, kibar, sarışın Korotkov, kaderin oyunu dedikleri şeyin yeryüzünde var olduğu fikrini aklından tamamen çıkarmış, kendisinin –Korotkov’un– bu dünyadaki vadesinin sonuna kadar, durduğu yerde, bu merkezde çalışacağının kesinliğine hiç tereddütsüz inanmıştı. Ama gel gör ki olaylar hiç de böyle gelişmedi.”