1943 yılında Afyonkarahisar’da doğdu. Annesi Makbule Hanım ile babası Süleyman Bey’in aile büyükleri Balkan Savaşı esnasında Manastır’dan göç etmişlerdi. Küçük yaşta babasını kaybeden İlker Başbuğ 1957 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. 1962 yılında da Piyade Asteğmen olarak Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1973’te Kara Harp Akademisi’ni Kurmay Yüzbaşı olarak bitirdi. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında, Genelkurmay Plan Harekât Dairesi’nde plan subayı olarak çalıştı. Daha sonraki yıllarda, Kara Harp Akademisi öğretim üyeliği, Belçika/Brüksel’de NATO Uluslararası Askeri Karargâhı’nda Cari İstihbarat Plan Subaylığı, Kara Kuvvetleri Karargâhı’nda Savunma Araştırma Şube Müdürlüğü ve Kars/Göle’de 247. Piyade Alay Komutanlığı görevlerinde bulundu. İngiltere Kara Harp Akademisi ve NATO Savunma Koleji’ni de bitiren Başbuğ 1989’da Tuğgeneralliğe terfi etti. Sırasıyla Belçika/Mons’ta Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı’nda (SHAPE) Daire Başkanı ve 1. Zırhlı Tugay Komutanı (Hadımköy) olarak görev yaptı. 1993 yılında Tümgeneralliğe terfi etti. PKK terör örgütüne karşı yürütülen mücadelenin en yoğun yaşandığı 1993-1995 yılları arasında, Jandarma Asayiş Kolordu Komutan Yardımcısı oldu. 1995 yılı ilkbaharında Irak’ın Kuzeyine icra edilen Çelik Harekâtı’na Bölge Komutanı olarak katılan Başbuğ’a Türk Silahlı Kuvvetleri Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası verildi. Belçika/Mons’ta Milli Askeri Temsil Heyeti (NMR) Başkanlığı görevinde bulunan Başbuğ 1997’de Korgeneral oldu. Gelibolu’daki 2. Kolordu Komutanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Başyardımcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 2002’de Orgeneralliğe terfi etti. Sırasıyla, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı, Genelkurmay 2. Başkanı, 1. Ordu Komutanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. 2008-2010 yılları arasında Genelkurmay Başkanı olan Başbuğ 30 Ağustos 2010’da emekli oldu. Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla, “Ergenekon Komplosu” kapsamında 6 Ocak 2012 günü tutuklandı. 26 ay hürriyeti elinden alınan Başbuğ; 7 Mart 2014 günü tahliye oldu. Sevil Başbuğ (Çağatay) ile evlenen Başbuğ’un iki çocuğu vardır. Başbuğ emekli olduktan sonra tecrübe, bilgi ve düşüncelerini toplumla paylaşmak için kitap yazmaya ağırlık verdi. İlker Başbuğ’un Terör Örgütlerinin Sonu (2011), 20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Mustafa Kemal (2012), 20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Atatürk (2012), Suçlamalara Karşı Gerçekler (2014), Nasıl Bir Türkiye (2015), Ermeni Suçlamaları ve Gerçekler (2015), Unutulan Ada Kıbrıs (2016), 15 Temmuz Öncesi ve Sonrası (2016), Sorunlarla Yüzleşmek (2017), Güç Odaklarının Mücadelesi I: Osmanlı’dan Cumhuriyete (2018), Ergenekon’dan Çıkış (2019), Güç Odaklarının Mücadelesi II: 1923-1961 (2019), Güç Odaklarının Mücadelesi III: 1961-1980 (2020), Mustafa Kemal Anlatıyor: Savaş ve Barış (2022), Gazi Mustafa Kemal Anlatıyor – İdealim: Çağdaş Türkiye 1922-1927 (2023) ve Atatürk Anlatıyor: Biz Türk Milliyetçisiyiz (2024) adlı kitapları vardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamından esinlenen Mucize adlı tiyatro oyunu nedeniyle 2017 yılında “İsmet Küntay – En İyi Oyun Yazarı” ve Mustafa Kemal Anlatıyor: Savaş ve Barış kitabı nedeniyle de 2022 yılında “İsmet Küntay Onur Ödülü”ne layık görüldü. Yaşamının bu safhasında, genç neslin yetiştirilmesine önem veren İlker Başbuğ; bu amaca yönelik çeşitli faaliyet ve çalışmalarını halen sürdürmektedir.
