Dikmen Gürün, Cumhuriyet tarihinin ilk opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy’u anlatıyor: “Her alanda çok başarılı ve ilklerin kadını”
Cumhuriyet tarihinin ilk opera sanatçısı Semiha Berksoy aynı zamanda önde gelen ressamlarından biri. Kendini Zümrüdüanka ile özdeşleştiren Semiha Berksoy’un hayatını anlatan Ateş Kuşu – Semiha Berksoy kitabına imza atan Dikmen Gürün, Milliyet Sanat’ın Temmuz 2024 sayısı için Suzan Somalı Sönmez’e verdiği röportajda bu efsanevi ismi “Her alanda çok başarılı ve ilklerin kadını” sözleriyle tanımlıyor.
2004’te kaybettiğimiz Semiha Berksoy, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın opera sanatçısı, operetlerden tiyatroya canlandırdığı her rolle efsaneleşen müthiş bir oyuncu. Sesiyle Atatürk’ün, Nâzım Hikmet’in, Carl Ebert’in, Prof. Paul Lohmann’ın ve daha birçok önemli ismin hayranlığını kazanmış bir isim; aynı zamanda ünü ülke sınırlarını aşmış başarılı bir ressam. Akademisyen, eleştirmen Prof. Dr. Dikmen Gürün’ün, 2010’da Berksoy’un doğumunun 100’üncü yılı için yazdığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan Ateş Kuşu Semiha Berksoy adlı anı-biyografi kitabı geçtiğimiz günlerde, sanatçının doğumunun 114’üncü yılında Kırmızı Kedi tarafından yeniden basıldı.
“Kitabı benim yazmamı Zeliha Berksoy istedi”
Semiha Berksoy’un kızı Zeliha Berksoy’un çok yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Dikmen Gürün, Ateş Kuşu Semiha Berksoy’u kaleme alma sürecini “Semiha Hanım’ın doğumunun 100’üncü yılı olan 2010’da, Kültür Bakanlığı onun hakkında bir kitap çıkarmak istedi ve Zeliha Berksoy da o kitabı benim yazmamı istedi. Çünkü bizim Semiha Hanım’la yaptığımız konuşmalar âdeta bir sözlü tarihtir. 2010 yılı Semiha Berksoy’un doğumunun 100. yılı olarak ayrı bir anlam taşıyordu. Seve seve girdim bu işe. Ses kayıtları, arşiv taramaları ve sonuçta zevkle kotardığım bir çalışma çıktı ortaya,” sözleriyle anlatıyor.
“Zorluklara meydan okumuş bir sanatçı”
Gürün, Cumhuriyetimizin 75. yılında devlet sanatçısı unvanını alan, bu yıl 60. Venedik Bienali’nde çalışmaları yer alan Semiha Berksoy için “Onun şöhreti ressam olarak dünyada ses getiriyor. Opera dünyasında da başka yerlerde olabilirdi düşüncesindeyim. Berlin’de kalabilir ve genç bir opera yıldızı olarak dünyayı dolaşabilirdi ama memleketine dönmeyi tercih ediyor. Elini attığı her alanda çok başarılı ve ilklerin kadını. Zorluklara meydan okumuş bir sanatçı,” yorumunu yapıyor.