Genco’ya Mektup / Ayşegül Yüksel

Sevgili Genco,

Sen gideli iki hafta oldu. Ardından yazılan onlarca yazı, yalnız varlığını kutsal bildiğin seyircilerinin değil, sosyal medyada yer alan görüşlerinle ve televizyonda yapılan söyleşilerinle, haksızlığa karşı ve hukuktan yana tüm insanlarımızın sevgisini ve saygısını kazandığını gösteriyor. 21 yaşında başlayıp 86 yaşında da sürdürdüğün profesyonel tiyatroculuğun boyunca seyircinle birlikte soluk alıp verdiğin sahne eylemini, toplumun her yüzleştiği soruna duyarlı tepkiler veren aydın kişi duruşunla bütünlediğin için aklımızda ve yüreğimizdesin.

Yokluğuna alışamadık. İnternet aracılığıyla, yarattığın pek çok güzelliğe ulaşılabiliyor. Yine de bu dünyadan geçip giderken ardında bıraktığın somut malzemeyi unutmamak gerekiyor. İki ayrı kentte yaşamamıza karşın 50 yıla yaklaşan dostluğumuzun biriktirdiklerini okurlarla paylaşmamın tam sırası değil mi?

KASET, PLAK, DVD VE CD’LERDE MÜZİKLE/ŞİİRLE BULUŞMA

Genco’nun müzikle olan ilişkisi gençlik yıllarına dayanır. Tiyatroda profesyonel olduğu 1960’lı yıllarda Beyoğlu’ndaki Saray Sineması’nda onu Stravinsky’nin “Askerin Öyküsü” yapıtında, orkestra eşliğinde “anlatıcı”lık yapan solist kimliğiyle izliyoruz. Daha sonra Prokofiev’in “Peter ve Kurt” yapıtında da yine solist olacak. Bu çalışmalarının kayıtları yok elimizde. 1970’lerde Zeliha Berksoy ile sunduğu Dostlar Tiyatrosu yapımı “Brecht Kabare”nin plağı ise uzunçalar olarak yapılmıştı. İkilinin yer aldığı “Ben Bertolt Brecht” ise 80’li yılların ürünüdür ve kaseti vardır. Tiyatro sahnesi için yapılan müzikli çalışmalar Tülay Günal ile ikili olarak sunduğu Brecht’li ve Nâzım’lı oyunlara ulaşırken orkestra eşliğinde solistlik, Fazıl Say’ın (CD’si de olan) “Nâzım Oratoryosu”na uzanır.

Yapı Kredi Yayınları’ndan 2012’de çıkan “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” başlıklı Nâzım kitabı, ozanın şiirlerini Genco Erkal’ın sesinden sunan bir CD içeriyor. Kitapta, Genco’nun çeşitli oyunlarında dillendirilmiş şiirler de var. Aynı yayınevinden 2020’de çıkan “Kuvâyi Milliye” ise yapıtı hem yazılı olarak sunuyor hem de Genco’nun görüntülü yorumunu içeren bir DVD içeriyor.

Dostlar Tiyatrosu için pek çok oyun metni uyarlayan Genco Erkal’ın en sevilen çalışmalarından olan “Birtakım Azizlikler” Aziz Nesin’in öykü, roman, şiir ve köşe yazılarının kurgulanmasından oluşuyordu. Bu tek kişilik sahne metni 1997’de Adam Yayınevi, 2007’de Mitos-Boyut tarafından yayımlandı.

“Çevirmen” Genco’nun -benim bildiğim- yayımlanmış tek çeviri metni, Samuel Beckett’in “Oyun Sonu” oyunudur (Mitos-Boyut, 2006). Fransızca yazılmış olan oyunu özgün dilinden Türkçeleştiren Genco’nun metni, Dostlar Tiyatrosu tarafından Beckett’in 100. doğum yıldönümünde (2006-7) yurtiçinde ve Paris’te oynandı.

“Yönetmen” Genco’nun tarih yazan başarısı “Keşanlı Ali Destanı” ise Anadolu Üniversitesi yapımı olarak onun rejisiyle filme çekildi ve Genco’nun sinemada oynadığı filmlerle birlikte arşivlerdeki yerini aldı.

‘DUO’DA YANSIYAN ‘OYUNCU’ GENCO

1996’da Ofset Yapımevi’nin yayımladığı “Duo”, oyuncu Genco Erkal’ın, “tekli söyleşim” olarak yazılmış ama “düet” etkisi yaratan bir Ferit Edgü metninin, Bülent Erkmen/Naz Erayda konseptiyle Ani Çelik Arevyan tarafından fotoğraflara aktarılmış yorumudur. Yaklaşık 90 cümlenin her birinin birer Genco fotoğrafıyla denkleştirildiği bu çalışma, Genco’nun bakış ve mimik zenginliğini yansıtır.

Sevgili Genco, bende bir de program dergileri var. Sonra yazmamı senin istediğin kitabım (“Güneşin Sofrasında”: Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni) (Kırmızı Kedi Y., 2019, 2020), fotoğraflar, fotoğraflar ve “Genco” belgeseli…

Kitapta özel yaşamından söz edilmesini istememiştin. Ben de anılarını yazmanı önermiştim. Yazmadın ama Selçuk Metin’in yönetmenliğini yaptığı o müthiş belgeselin senaryosunu sen tasarladın. 

Belgeselin sonunda Genco’yu Anadolu’nun antik tiyatrolarından birinde görüyoruz. Sahnedeki oyunu yeni bitmiştir. Sakin adımlarla koşarak tiyatronun dışına çıkar. Kıvrıla kıvrıla uzayan yolda koşmayı sürdürür. Ekrandaki tiyatro ve yol gitgide küçülmektedir. Genco tam kadranın dışına çıkacakken film son aşamasına ulaşır. Sanatçı, artık çok uzaktan görebildiğimiz yolda, tek başına sonsuzluğa koşmaktadır… 

Gün gelip de bizimle nasıl vedalaşacağının provasını mı yapıyordun, Genco? 

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/aysegul-yuksel/gencoya-mektup-2237165