
Koyu bir karşılaşma sahnesi bu, ona Giacometti’nin tanık olmaması benim gözümde acıtıcı talihsizlik. Ama biliyorum, “yapıt”ın gerçekleştiği andan başlayarak yaratıcısından bağımsız, özerk bir yaşamı oluyor: Bir müzeye, bir koleksiyona ait durumundayken bile seferî çıkıyor sık sık, dolayısıyla karşılaşıyor. Sergi ortamları genellikle oldukça kalabalık, bir yapıt ile başbaşa kalmak güç, burada imtiyazlı ilişki oluşmuş, besbelli Giacometti’nin gözünü temsil eden kişi kameranın arkasında, önünde mekânı temizlemekle görevli kişi, karşısındaki varlıkla sevecen bakışıyla bağ kurmuş ― işte en anlamlı örneklerinden biri alımlamanın.
Enis Batur